Sürdürülebilirlik kavramı toplumsal, ekonomik ve çevresel baskıların karşısında orta yolu aramanın ifadesidir. Yüksek gelir ve refahtan vazgeçemeyen, kalkınmaya dayanan ekonomik anlayış; toplumsal çelişkiler ve gelir adaletsizliğinden kaynaklanan sıkıntılar; gıdalardan kaynaklanan sağlık sorunları; çevre kirliliği; bozulan doğal dengenin yol açtığı sorunlar…
Tüm bunları dengede tutacak, kısmen çözüm olma yükü sürdürülebilirlik kavramına yüklenmektedir. Bu gerilimli alan da söylem düzeyinde kalmaktadır. Devletler, uluslararası örgütler ve büyük şirketler, sosyal riski önleme minvalinde projeler geliştirmektedir. Bu projeler sorunların çözümünden çok sorunları örten makyaj niteliğinde kalmaktadır. Sürdürülebilirlik ile ilgili doğal hayata saygılı, çevreye duyarlı ekonomik çabalar akıntıya karşı kürek çekmekten öteye gitmemektedir.
Tarımda sürdürülebilirlik tam anlamıyla bu çatışmalı alanın ortasındadır. Toplumsal, ekonomik ve çevreyle ilgili etkenler tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliği ile doğrudan ilişkilidir. Bu ilişkilenme hali doğal olarak gerilimli bir ilişkilenme halidir.[1]
Toplumsal Etkenler
Kırsal nüfusun hızla azaldığı ve yaşlandığı hayalet (boşalmış) köyler düşünülürse, tarım açısından sürdürülebilirliğin temelinde toplumsal sürdürülebilirlik vardır. Köyden kente göçün önlenmesi, genç nüfusun köy şartlarında sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını giderebilmesi, eğitime ilişkin sorunların çözümü, vb. tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliği ile dolaylı olarak ilişkilidir.
Artan nüfusun gıda ihtiyacı tarımsal üretim yöntemlerini etkilemiştir. Ancak çok yüksek verim elde edilmesini sağlayan yöntem ve girdilerin insan sağlığı, çevre ve doğal yaşam üzerinde olumsuz etkileri ortaya çıkmıştır. Ayrıca artan nüfusun baskısı ile yerleşim alanları tarım alanlarını yutmaya başlamıştır.
Diğer yandan toplum her dönem gıda ve giyim ürünleri gibi tarımsal kökenli ürünlere ihtiyaç duymaktadır. Tarımı ayakta tutabilecek güç budur. Kültürel olarak da çevre, doğal yaşam ve tarım topraklarını korumaya yönelik değerlerin gelişmesi önemlidir. Çevreye duyarlı ve sağlıklı gıdaların önemini kavramış durumda olanlar dahi bu gıdaları ancak ekonomik gücü oranında tüketebilmektedir.
Ekonomik Etkenler
Tarım ekonomik bir faaliyettir. Kârlı olmayan bir tarımsal üretim sürdürülebilir değildir. Düşük gelir aynı zamanda köyden kente göçün de nedenleri arasındadır. Tarımsal faaliyetlerin sübvansiyon, kredi, proje gibi çeşitli araçlarla desteklenmesinin temelinde tarımın ekonomik açıdan sürdürülebilirliğinin azalması yatmaktadır.
Diğer yönden de tarım dışı ekonomik faaliyetler tarım alanlarının daralmasına neden olmaktadır. Büyüyen kentlerde sorun oluşturmaya başlayan sanayi tesislerinin kent dışına çıkması veya kentsel alanlardaki arsa fiyatlarının yüksekliği gibi nedenlerle sanayi tesisleri tarımsal alanlara yapılmaktadır. Böyle bir tek tesisin onay aldığı bir bölge kısa sürede sanayi bölgesine dönüşür.
Madencilik faaliyetlerinin yarattığı kirlilik, ürünlerin kalitesini bozan tozlar, hayvansal üretimde stres (gürültü) gibi nedenlerle tarımsal faaliyetleri etkilemektedir. Yolların geçirildiği güzergahlar tarımsal alanların parçalamasına ve işlenemez hale gelmesine neden olabilmektedir. Öte yandan otoyolların yakınlarındaki arazilerde egzoz gazlarından kirlenme görülebilmektedir.
Çevresel Etkenler
Tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliği doğal koşullarla da ilişkilidir. Toprak, su ve havanın yanında coğrafi ve meteorolojik koşullar, canlı varlıklar da tarım için önemlidir. Tarımsal faaliyetin yapılacağı arazi, yükseklik, eğim yönü ve miktarı, su kayaklarına yakınlık gibi etkenler dikkate alınmadan hangi ürünlerin üretileceğine karar vermeniz mümkün değildir. İklim koşullarındaki değişimler de üretilen canlı materyalin verimliliğini etkilemektedir. Artan sıcaklıklar verimi düşürmektedir. Toplam süresi azalmasına karşın kısa yoğun sağanak yağışlar sel, erozyon gibi sorunları arttırırken, yüzey akışı nedeni ile toprakta yeterince tutulamamaktadır.
Kaynaklar:
- [1] YÜCEL, A. G. F. , 2003. Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında çevre korumanın ve ekonomik kalkınmanın karşıtlığı ve birlikteliği. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 11(11).
- [2] F. Pezikoğlu,2012. Sürdürülebilir Tarım ve Kırsal Kalkınma Kavramı İçinde Tarım-Turizm-Kırsal Alan İlişkisi ve Sonuçları, KMÜ Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi 14 (22): 83-92, 2012
- [3] Anonim 1, 2004. 5262 sayılı Organik Tarım Kanunu 2004, (http://bit.ly/1mdMkkQ)
- [4] Anonim 2, 2010. Organik Tarımın Esasları Ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik, (http://bit.ly/1MCDPoc)
- [5] Anonim 3, 2010. İyi Tarım Uygulamaları Hakkında Yönetmelik, (http://bit.ly/1mlGbT0)
- [6] IFOAM, 2009. Definition of Organic Agriculture as approved by the IFOAM General Assembly in Vignola, Italy in June 2008. (http://bit.ly/1QVZvn1)